Paul Thomas Mann, (d. 6 Haziran 1875, Lübeck; ö. 12 Ağustos 1955, Zürih) 20. yüzyılın en önemli Alman yazarlarından biridir. Her ne kadar modern bir "romancı" olarak tanınıyorsa da, Thomas Mann, edebî eserlerinin yanı sıra toplumsal, sosyal ve siyâsî eleştirileri ile de dikkatleri çekmiştir. 1929 yılında Nobel edebiyat ödülü'nü kazanmış, 1933'te Naziler'in iktidara geldikten sonra önce İsviçre'ye ardından ise ABD'ye göç etmiştir. 1944'te ABD vatandaşlığını alan yazar, 1952'de İsviçre'ye geri dönmüş ve hayatının sonuna kadar burada kalmıştır.
Mann, Johann Wolfgang von Goethe'nin yapıtlarını kendi yapıtında bir tüzük ve konu bulmada örnek olarak kullandı. Avrupa ve Alman ruhuna dair analiz ve eleştiriler yaparken, eski Alman hikâyeleri ve Kitab-ı Mukaddes'te geçen kıssalardan, Goethe'nin, Nietzsche'nin ve Schopenhauer'in düşüncelerinden faydalanmıştır. Kendi ailesini örnek alarak oluşturduğu ilk romanı Buddenbrook Ailesi'nde örnek olacak biçimde anlatıldığı gibi, yapıtlarının başlıca konusunu burjuvazinin yozlaşması oluşturmaktadır. Mann, özellikle Alman edebiyatında önemli bir yer edinmiş olan Bildungsroman türünde yetkin eserler vermiştir.